CHP Ankara Milletvekili Gamze Taşcıer, Sayıştay’ın Sağlık Bakanlığı 2021 Yılı Denetim Raporu’nu TBMM gündemine taşıdı ve Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’ya, “Bugüne dek şehir hastaneleri için ödenen garanti tutarları toplamda ne kadar olmuştur” diye sordu. Taşcıer, şehir hastanelerinin yüklenici firmalarının taahhüt ettiğinin aksine bazı gider kalemlerini ödemeyerek kamuyu zarara uğrattığına dikkat çekerek, “Devletin hazinesine bağlanan hortum öylesine devasa ki gizlenemiyor. Devlet soyuluyor, AKP seyrediyor. Şu sorunun cevabını arıyoruz; bu soygundan bir çıkarınız mı var” dedi.
Gamze Taşcıer, Sayıştay’ın dün yayınlanan Sağlık Bakanlığı 2021 Yılı Denetim Raporu’nu Meclis gündemine taşıdı. Taşcıer, raporla ilgili, Fahrettin Koca’nın yanıtlaması istemiyle TBMM’ye soru önergesi verdi.
Taşcıer, konuya ilişkin bugün yaptığı yazılı açıklamada şunları kaydetti:
“ŞEHİR HASTANELERİNE VERİLEN GARANTİLERİ RAPORDA AÇIK VE NET BİR ŞEKİLDE GÖRÜYORUZ”
“Şehir hastanelerinde hasta garantisi olmadığına dair, Erdoğan’dan Sağlık Bakanı Koca’ya, TBMM Sağlık Komisyonu Başkanı’ndan eline her mikrofon alan AKP’li milletvekiline kadar açıklamalar yaptılar. Bir değil, sayısız kez söylediler bunu. Ama yine bir Sayıştay raporunda bir kez daha ispatıyla görüyoruz ki AKP, halka alenen ve bile isteye yalan söylüyor. Şehir hastanelerine verilen garantileri raporda açık ve net bir şekilde görüyoruz. Tek göremediğimiz, ne kadar ödendiği. Onu da açıklamamak için kağıt üzerinde nasıl türlü türlü numaralar yaptıklarının detayları var raporda. Hatta sadece hasta garantisi de değil, laboratuvar testlerine dahi verilen garantilerin tespiti yapılmış. Tüp bebek testleri için bile garanti kalemi belirlemişler, yüklenici şirketlere vatandaşın vergilerinden toplanan paraları aktarıyorlar. Bu, açık ve net bir soygun düzenidir. Alınmayan hizmet için açıklamaya korktukları miktarlarda paraları, devletin kasasından alıp bir avuç kişinin cebine koyuyorlar.
“DEVLETİN HAZİNESİNE BAĞLANAN HORTUM ÖYLESİNE DEVASA Kİ GİZLENEMİYOR. DEVLET SOYULUYOR, AKP SEYREDİYOR”
Şehir hastanelerinin yapım sözleşmelerinde yer alan, ama şirketin yapmadığı ya da ekipman olarak temin etmediği iş ve kalemleri toplam yatırım tutarından düşmemişler. Bu ne demek, yapılmayan iş ve temin edilmeyen ekipmanlar nedeniyle verilen hizmetlerde eksilmeler olmuş. Ama Bakanlık, bunu tümüyle göz ardı edip şirketlere tam miktarda, yani olmayan şeyler sanki varmış gibi para ödemeye devam etmiş. Sadece bu da değil, sözleşmelere göre bu hastanelerin belli hizmetlerdeki enerji harcamalarının hesaplanması ve ilgili hizmetin alındığı görevli şirketlerden tahsis edilmesi gerekiyor. Yani ihaleye girerken şirketler kabul etmiş, ‘harcadığımız elektriğin, suyun, doğal gazın ücretini öderiz’ demişler. Ama bunun da tahsilatını yapmamışlar ve kamuyu bir başka yerden daha zarara uğratmışlar. Belirlenen ticari alanların sınırlarını aşıp kullanmış şirketler, ses etmemişler. İdarenin kullanması gereken depoları işgal etmişler, bedelini almamışlar. Sözleşme gereği şirketlerin yapması gereken hizmetler, mesela tıbbi görüntüleme gibi hizmetler kamu personeli eliyle verilmiş, buna da ses etmemişler. Devletin hazinesine bağlanan hortum öylesine devasa ki gizlenemiyor. Devlet soyuluyor, AKP seyrediyor. Şu sorunun cevabını arıyoruz; bu soygundan bir çıkarınız mı var? Bu sorunun cevabını bugün alamazsak da yarın iktidarımızda tüm bunları tek tek ortaya çıkaracağız. Kimse merak etmesin, devlette hiçbir belge kaybolmaz.
“SOYGUNLARIN HESABINI HALK ADINA SORACAĞIZ”
Şehir hastanelerinde sözleşme gereği trijenerasyon sistemi kurdurtmuşlar, parasını ödüyorlar ama birçok hastanede hiç kullanılmadan öylece bırakılmışlar. Sayıştay, cihazların yüksek maliyetli olduklarının altını çizmiş ve âtıl bırakılmasına karşın bir önlem alınmadığını tespit etmiş. Hatta Sağlık Yatırımları Genel Müdürlüğü, 2018’de bir rapor yazıp gerekli teknik personel bulunmadığı için hastanelerin devreye girmesine rağmen cihazların kapalı vaziyette beklediğini belirtmiş. Buna rağmen yıllar geçmiş, hâlâ bu cihazlar âtıl vaziyette bekletiliyor. Yani açıkça kamu zarara uğratılıyor. Biz CHP olarak, gelecek nesillerden dahi çalan, halk sağlığını önceleyen değil, birilerinin zenginliğine zenginlik katmayı önceleyen bu modeli ortadan kaldıracağız. Kamucu sağlık sistemini devreye alacağız. Tüm bu soygunların da hesabını halk adına soracağız.”
Taşcıer, önergesinde Bakan Koca’ya şu soruları yöneltti:
“BUGÜNE DEK ŞEHİR HASTANELERİ İÇİN ÖDENEN GARANTİ TUTARLARI TOPLAMDA NE KADAR OLMUŞTUR”
“Sayıştay’ın Sağlık Bakanlığı 2021 yılı Denetim Raporu’nda, idare tarafından şehir hastanelerinde görevli şirkete taahhüt edilen talep garantilerinin nazım hesaplar kullanılarak muhasebeleştirilmediği ve bilanço dipnotlarında gösterilmediği ifade edilmiştir. Şehir hastanelerinde ‘garanti’ olmadığı yönünde defalarca kez tekrarladığınız beyanlarınız göz önüne alındığında, Sayıştay olmayan bir şeyi mi tespit etmiştir? Sayıştay’ın bir önceki yıl denetim raporunda da yer verdiği üzere, KÖİ modeli kapsamında yapılan şehir hastaneleri için görevli şirketlere taahhüt edilen talep garantisi tutarlarının nazım hesaplar kullanılarak zamanında, tam, doğru ve gerçeğe uygun değerler üzerinden muhasebeleştirilip bilanço dipnotlarında gösterilmesi gerektiğine dair tespiti yer almasına karşın, aynı tespit bu yılki raporda da yer almıştır. Bakanlığınız bu usulsüzlüğü gidermemekte neden ısrar etmektedir?
Bugüne dek şehir hastaneleri için ödenen garanti tutarları toplamda ne kadar olmuştur? Sayıştay, şehir hastaneleri yapımlarında sözleşme gereği trijenerasyon sistemi kurdurulduğunu, ancak birçok cihazın bugüne dek hiç çalıştırılmadan âtıl vaziyette beklediğini tespit etmiştir. Bu sistemlerin çalışması için gerekli teknik personel neden istihdam edilmemektedir? Bugüne dek bu sistemlerin âtıl bırakılması nedeniyle oluşan kamu zararı ne kadardır? Ankara Bilkent Şehir Hastanesi’nde görevli şirket tarafından ihale şartlarında öngörülen ticari alana karşılık idareye ödenmesi hüküm altına alınan bedelin, görevli şirketin sözleşmede öngörülenden daha fazla alanda ticari faaliyet ifa etmesine rağmen orantılı olarak artırılmamasının sebebi nedir? Kamunun bu nedenle uğradığı zarar ne kadardır? Bazı şehir hastanelerinde çamaşır, yemek, laboratuvar, görüntüleme ve sterilizasyon hizmetleri için kullanılan alanlarda görevli şirketlerin birim fiyat tekliflerine dahil olmasına rağmen ısıtma ve soğutma için kullanılan enerji tüketim giderlerinin tahsil edilmemesinin sebebi nedir? Kamunun bu nedenle uğradığı zarar ne kadardır?”