Saat 04.08’de merkez üssü Düzce’nin Gölyaka ilçesi olan 5,9 büyüklüğündeki deprem, paniğe neden oldu. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, “İlk bilgi panik dolayısıyla yüksek atlama sonucu ağır yaralanmaydı. Düzce’de tedavi görüyor. Küçük yaralanmalar var eşya düşmesi sebebiyle. Panikten kaynaklanan birtakım yaralanmalar söz konusu ama onun dışında bir can kaybı yok.” dedi. Depremin ardından deprem uzmanları peş peşe açıklamalarda bulundu.
Büyük bir depremi tetikler mi?
İTÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ziyadin Çakır, Düzce’deki depremin beklenen büyük bir İstanbul depremini tetiklemeyeceğini belirterek “İstanbul depremini tetikleseydi depremden sonra hemen etkilerdir. Yaşanan deprem yeri uzak mesafede” ifadesini kullandı.
Çakır depremle ilgili açıklamalarını şöyle sürdürdü:
* Karadeniz çıkışında kırılmayan bir parça vardı. Büyük bir olasılıkla bu pay parçası kırıldı. Ancak şu ana kadar can kaybının bildirilmemiş olması sevindirici. Bu bölge deprem açısından son derece kötü bir yer. Derin bir dolgu sahası burası, doğal dolgu alanı, düz bir alan.
* Gölyaka ve civarı köylerde yıkım olma olasılığı yüksek. Artçılar da olacaktır ama daha büyük bir deprem olacağını düşünmüyorum. Vatandaşlarımızdan hasarlı binalarda bulunmamasını öneririm. Artçılar binaların çökmesine neden olabilir.
* Düzce ve civarındaki köylerde zemin artırımı olduğu için hasar olacağını düşünüyorum. Umarım can kaybı olmaz. Hem bina yapılarını hem bölgenin zemini biliyoruz. Kaya zeminlerde binalara bir şey olmuyor, doğal dolgu yani çakıl, kumla kaplı nehir kenarları bu şekilde dolgu olduğu için burada 6’lık deprem, 7 gibi hissediliyor. Bu nedenle daha büyük bir hasar veriyor.
“En az 1 hafta 10 gün sürebilir”
Düzce’de meydana gelen 5,9 büyüklüğündeki depremden sonra çok sayıda artçı depremlerin meydana geleceğini belirten Yıldız Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şükrü Ersoy şu ifadeleri kullandı:
* Bu en az 1 hafta 10 gün sürebilir. Buna hazır olmak gerekiyor. Hissetmek ve yıkım aynı şey değil. Şimdiye kadar olumsuz bir Haber yok. Bundan sonra da olmazsa bunu böyle atlatmış olabiliriz. Bu deprem gerçeğinden kurtulmamız anlamını taşımıyor. Bu beklenen İstanbul deprem öncüsü değil. Biz Marmara’da 7 büyüklüğünde bir deprem bekliyoruz. Daha doğuda.
“İlk defa gördüğüm bir olay”
Jeoloji Mühendisi Şerif Barış ise depreme ilişkin şu açıklamalarda bulundu:
* Sürpriz bir şey çünkü hiç beklemediğimiz bir yerdi. 5.9-6 büyüklüğü oldukça tabi sarsıcı. Şehir içi ve kasabalarda bir hasar olacağını sanmıyorum, köylerde hasar olabilir. Oradaki depremde fay hatlarının gerilimi boşaltmış olması lazım. İki büyük deprem sonrası böyle orta büyüklükte bir deprem olması gerçekten ilk defa gördüğüm bir olay. Türkiye Alp-deprem kuşağında, dolayısıyla biz her zaman deprem olacakmış gibi davranmak zorundayız ve hazır olmak zorundayız. Muhtemelen sığ depremlerdendi.
“Bölgede büyük bir deprem beklentimiz yok”
İTÜ Öğretim Üyesi Okan Tüysüz, depreme ilişkin şöyle konuştu:
* 17 Ağustos ve 12 Kasım’da iki büyük deprem yaşadık. Özellikle 17 Ağustos, Karadere fayı dediğimiz Gölyaka civarına kadar gelmiş ve oradan itibaran Marmara’ya kadar kırmıştı. Doğusunda ve batısında iki deprem olacağı beklentisi vardı.
* Bugün olan 5.9’luk deprem, 17 Ağustos’ta kırılan fayın ucunda meydana gelen bir deprem. Oldukça sığ bir deprem. Tabi sığ olması, depremin yüzeyde şiddetli hissedilmesini sağlayan faktör. 6 yıkıcı bir depremdir. Zeminin iyi olmadığını dikkate aldığımızda bölgede hasar beklentisi vardır. Çok şükür, can kaybı ve önemli bir hasardan bahsedilmiyor.
* Sürpriz sayılabilir bir deprem. Bu büyüklükte bir depremin olmayacağı öngörülüyordu. 17 Ağustos’taki depremin en doğu ucunda kalan kısım kırılmış oldu.
* Bu tetiklenmiş bir deprem olarak varsayılabilir. Bölgede daha büyük bir deprem beklentimiz yok. 6 büyük bir deprem. Hatırlayacak olursanız, Düzce deprem olduğu zaman İstanbul çok sallanmıştı. Sığ olması, zeminin kötü olması ve depremin büyüklüğü dikkate alındığında birçok ilde hissedilmesi muhtemeldir.
“Bu topraklara binalar yapıyoruz”
Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cemalettin Şahin, depreme ilişkin şu ifadeleri kullandı:
* 5.9’luk bir deprem büyük bir deprem değil. Binaları yıkmaz. Eğer 5.9’da binalarımız yıkılıyorsa asıl sormamız gereken bu. Geçtiğimiz günlerde AFAD bir tatbikat yaptı. Bunlar çok önemli. Bu gibi durumlarda genellikle yaralanmalar, eşya düşmesi, kaçarken, yüksekten atlarken gibi durumlarda oluyor.
* Düzce Ovası dediğimiz bölge alüvyal topraktan oluşuyor. Biz de bu topraklara binalar yapıyoruz. Yumuşak toprakta oturuyoruz. Bizim bu coğrafya depremlerle yaşamaya alışmamız lazım. Önemli olan tedbirli olmak, sağlam binalar yapmak. Yoksa bu büyüklükte depremlerde bina yıkımı olmaz.