featured

Domates çorbası, patates püresi ve parmaklıklar ardında bir Mısırlı İngiliz

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala
Abone ol

Geçtiğimiz günlerde ünlü sanat eserleri iklim aktivistlerinin hedefi oldular. Londra’daki Ulusal Galeride sergilenen Van Gogh’un Ay Çiçekleri tablosunun üzerine domates çorbası döküldü.  Almanya’da iki aktivist, Barberini Müzesi’nde sergilenen Fransız ressam Claude Monet’nin “Saman Yığınları” serisinde yer alan bir eserine patates püresi fırlattı.

“Sanat eserlerini korumak için gösterilen çabanın çok azı dünyayı korumak için yapılamaz mı?”  demek anlamındaki bu eylem şeklini doğru bulursunuz, bulmazsınız; sıklıkla benzerleri yapılıyor aslında.  Temmuz ayında da İtalya’daki Torino Mısır Müzesi’nin önündeki sfenksin üzerine yerleştirilen bir pankartla COP27’nin Mısır’da yapılacak olması protesto edilmişti. Mısır’ın bir polis devleti olması iddiası ile siyasi özgürlüklerin savunulmadığı bir ülkede, dünyanın geleceğinin ele alınmasının mümkün olamayacağı mesajı verilmek istendi.

Dünyanın en büyük iklim toplantısı, COP; (Conferens of Parties) Taraflar Konferansı demek.  Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi’nin kısaltılmış hali. 197 üyesi var. Bu üye ülkelerin politikacıları, iş dünyasının liderleri, kampanyacıları ve gazetecileri katılıyor bu toplantılara. İlk COP yani COP1 1995 yılında Berlin’de düzenlenmiş. Müzakerelere her yıl farklı bir ülke ev sahipliği yapıyor ve iklim değişikliğine karşı alınması gereken önlemler ile uyum çalışmaları küresel bazda masaya yatırılıyor.

Bu sene 6-18 Kasım tarihlerinde yani önümüzdeki hafta COP27 Mısır’da başlayacak. Toplantının Mısır’da yapılacağı açıklandığından beri çok ama çok tepki aldı ve alıyor. Çünkü bu toplantı, ülkelerin çabalarını ve taahhütlerinin sergilendiği bir ortam olsa da aynı zamanda uluslararası toplumlar için iddialı, hak temelli iklim eylemlerini bir araya getirmek ve tartışmak için önemli bir fırsat.

ANCAKKKKK,

Başta Mısırlı sivil toplum grupları olmak üzere, uluslararası iklim grupları, insan hakları örgütleri, iklim aktivistleri,  Mısırlı makamların sivil hareketlere yönelik sicili nedeniyle endişe içindeler. Mısır makamlarının aktivistlere, insan hakları savunucularına, sivil toplum ve yerli halk temsilcilerine izin vermeyeceği öngörüsünü taşıyorlar. Ve Mısırın COP27 toplantısına ev sahipliği yaparak insan hakları suçlarında Greenwashing yaptığı iddia ediliyor. Yani …mış gibi yapmak. Yani Mısır’ın COP27 Maskeli Balosunun arkasındaki gerçekler. (Naomi Klein)

Bu öngörüde son 10 yılının çoğunu parmaklıklar arkasında geçiren ve hala tutuklu olan 2011 Mısır ayaklanmasının ve insan hakları savunucularının önde gelen isimlerinden biri olan Abd El-Fattah’ın katkısı büyük elbette. Dünya ona kısaca Alaa diyor. Alaa, yazar, siyasi aktivist, Mısırın ilk bloggerlarından…

Köşe yazısının tamamını aşağıdaki linkten okuyabilirsiniz.

Haber Kaynağı www.muhalif.com.tr

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
0
kurnaz
Kurnaz
Domates çorbası, patates püresi ve parmaklıklar ardında bir Mısırlı İngiliz

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.

Giriş Yap

Ulusal24 Haber Merkezi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!