Xinhua’nın haberine göre, Şi, Çin Ulusal Halk Kongresinin (ÇUHK) 14. Genel Kurulu kapsamında düzenlenen bir panelde, ilk kez küresel ekonomik ve jeopolitik rekabette doğrudan ABD’yi suçlayan ifadeler kullandı.
Çin’in kalkınmasını ilgilendiren dış koşulların hızla değiştiğini, belirsizliğin ve öngörülmezliğin arttığını belirten Şi, “ABD’nin öncülüğündeki Batılı ülkeler, Çin’e karşı toptan çevreleme ve baskı siyaseti uyguluyor. Bu, kalkınma çabasına benzersiz engeller çıkarıyor.” dedi.
Şi, ilk kez sıkıntıların sorumlusu olarak doğrudan ABD’yi ve Batılı ülkeleri işaret ederken, gelecekte risklerin ve zorlukların artmasını ve yoğunlaşmasını beklediklerini vurguladı.
Şi’nin sözleri, ABD’nin telekomünikasyon, uzay, havacılık ve çip üretimi olmak üzere Çinli teknoloji şirketlerine uyguladığı yaptırımların, ihracat kısıtlamalarının ve diğer önleyici tedbirlerin, Çin liderliği tarafından nasıl algılandığını ortaya koyuyor.
Çin Devlet Başkanı Şi, Kongre’de 5 Mart’ta katıldığı bir başka panelde, ülkesinin, teknoloji alanında kendine yeterli hale gelmesinin öneminin altını çizerek, “Artan uluslararası rekabet karşısında kalkınmada yeni yollar belirlemeli, yeni ivmeler yakalamalı, yeni güçler geliştirmeliyiz. Bunların hepsi sonunda teknolojiye gelip dayanıyor.” sözlerini sarf etmişti.
Bilimsel ve teknolojik reformun derinleştirilmesi gerektiğine vurgu yapan Şi, “Yenilikçi bir kültür yaratmalı, değerlendirme ve teşvik mekanizmalarını geliştirmeli, yeteneklerin serpilmesine ve kabiliyetlerin genişlemesine elverişli ortamı oluşturmalıyız.” diye konuşmuştu.
ÇUHK’un yıllık genel kurul toplantıları, eş zamanlı yapılan Çin Halk Siyasi Danışma Konferansının genel kurulu ile ülkenin yıllık yasama gündemini şekillendiriyor.
Bu yılki Kongre, ülkeyi yöneten Çin Komünist Partisi’nin Ekim 2022’de düzenlediği 20. Ulusal Kongresinde, partinin üst yönetim kademelerine seçilen yetkililerin, üst düzey devlet görevlerine getirilecek olması açısından önem taşıyor.
ÇKP Kongresi’nde üçüncü kez Genel Sekreter seçilen Şi’nin, Ulusal Halk Kongresi’nde yeniden Devlet Başkanı seçilerek iktidarını üçüncü döneme taşıyacağı öngörülüyor.
