Emine Erdoğan, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Altındağ Belediyesi ve TÜBİTAK tarafından 11 Şubat Uluslararası Bilimde Kadın ve Kız Çocukları Günü dolayısıyla düzenlenen Bilimde Kadın ve Kız Çocukları Etkinliği ve Altındağ Alev Alatlı Bilim Merkezi’nin açılışına katıldı.
Konuşmasına 6 Şubat depremlerinde yaşamını yitirenlere rahmet, yakınlarına ve Türk milletine başsağlığı dileyerek başlayan Emine Erdoğan, şunları kaydetti:
“Bu bir sene bize gösterdi ki birlik ve beraberlikle aşılamayacak zorluk yoktur. Asrın felaketi olarak değerlendirilen bu büyük yıkım karşısında milletimiz, asrın dayanışmasını gösterdi. Bugün de devlet kurumlarımız, milletle el ele yaralarımızı sarıyor, şehirlerimizi yeniden imar ediyor. Bir daha böyle bir felaket yaşamamak için elimizden gelen bütün gayreti gösteriyoruz, göstermeye de devam edeceğiz inşallah.”
Kainatın, aklın sınırlarını zorlayan mucizelerle dolu, keşfedilmeyi bekleyen “gizli bir hazine” olduğuna işaret eden Emine Erdoğan, bilimin ise kendini, insanı, tabiatı, yaratılan mahlukatı anlamak ve anlamlandırmak üzere çıkılmış “bitmek bilmez bir merak yolculuğu” olduğunu söyledi.
Emine Erdoğan, tarihte başarılarıyla adlarından söz ettiren bilim kadınlarını anımsatarak, şöyle devam etti:
“Kara deliğin ilk fotoğrafını çeken, pilsiz çalışan kalp pili üreten, kansere alternatif tedavi yöntemleri geliştiren Türk bilim kadınları, tüm dünyaya ilham olmaktadır. Bugün gururla ifade ediyorum ki kız çocuklarımızın, ‘Büyüyünce ne olacaksın?’ sorusuna, ‘Mucit, astronot, uçak tasarımcısı, yazılım mühendisi’ cevaplarını verdiği bir Türkiye var. Milli ve manevi değerlerinden beslenerek ilmini, ülkesinin ve insanlığın yararına kullanmaya gönüllü, vicdanı da zekası gibi güçlü bir TEKNOFEST gençliğimiz var. Türkiye Yüzyılı’nda Mevlana’nın pergel benzetmesindeki gibi genç kızlarımızın bir ayağı Türkiye’ye sabit, diğer ayağı ise sınır çizilmemiş ufuklara seyahat eden mütefekkirler olmalarını diliyorum.”
Emine Erdoğan, dünya genelindeki araştırmalarda kadınların, doğal kaynakları korumak ve nesiller arası adaleti sağlama konularında daha hassas olduklarını belirterek, “İnanıyorum ki kadın eli değen, kadın yüreğiyle beslenen her alan gibi bilim ve teknoloji alanında da kadın varlığı artıkça vicdan ve sorumluluk duygusu aynı oranda artacak ve yıkıcılık yerini inşa ve ihya etmeye bırakacaktır.” değerlendirmesini yaptı.
“KADIN VARLIĞI, DAHA İSTİKRARLI VE DİRENÇLİ İŞ DÜNYASININ TEMİNATI”
Kadınların, dünyayı çok yönlü algılama yetenekleri sayesinde farklı alanlar arasında başarıyla geçiş yapabildiklerini gözlemlediğini ve uyum yeteneklerine güvendiğini dile getiren Emine Erdoğan, “Tüm sektörlerdeki kadın varlığının, daha istikrarlı ve dirençli bir iş dünyasının teminatı olduğunu düşünüyorum.” dedi.
Genç kızların, bilim ile hayat arasındaki bağı keşfettikçe bu alanı daha çok benimseyeceklerini ve çevrelerine de daha fazla ilham olacaklarını vurgulayan Emine Erdoğan, şöyle konuştu:
“Bilim dünyasında, kadınları ve kız çocuklarını daha yakından ilgilendiren sorunlarda kapsayıcı ve derinlemesine yaklaşımı yine onlar yaygınlaştıracaklar. 2003’ten bugüne ara vermeden hayata geçirdiğim eğitimde fırsat eşitliği projeleri de tam da bu yüzden kız çocuklarımızın eşit imkanlar sağlandığında ortaya koyacakları potansiyellerine olan inancımdan doğmuştur. Tüm çabamız, çocuklarımızın elinden tutarak hayallerine giden yoldaki engelleri kaldırmak içindir. Tarihimizden aldıkları ilmi mirastan kopmadan bugünün dünyasının ilerlemelerine vicdanlı bir akıl ile öncülük etmelerini sağlamak içindir. Tıpkı, bu merkezin adını aldığı, ülkemizin en önemli değerlerinden birisi olan Alev Alatlılar yetiştirebilmek içindir. Kendisi haktan beslenen bir vicdan ile güçlü bir aklı birleştirmiş, birikimini bu topraklardan edinip yine bu topraklara ekmiş çok kıymetli bir dava insanıydı.”