Sürdürülebilir Ekonomi ve Finans Araştırmaları Derneği (SEFİA) Direktörü Bengisu Özenç, U24’de katıldığı Üst Düzey programında Türkiye’nin sürdürülebilirlik potansiyelini ve karnesini değerlendirdi.
Özenç’in yayında öne çıkan ifadeleri şunlar oldu:
Artık iklim politikalarının ana akım olduğu bir dönemde yaşıyoruz ve hepimiz ekonominin her alanında iklim politikalarını konuşuyoruz.
Merkez ekonomileri canlandırmak üzere yeni kalkınma ve büyüme stratejilerini yeşil ekonomi üzerinden kurguluyoruz.
İklim koşulları kaynaklı kayıplar da ülkeler için ciddi anlamda artmış durumda. Yeni yapılan bir çalışma, iklim koşullarındaki değişimin geçtiğimiz 20 yıl içerisinde yıllık ortalama 140 milyar dolarlık bir kayba neden olduğunu, bunun yanında sadece 2022 yılındaki kaybın 280 milyar dolara kadar yükseldiğini gösteriyor.
Tabii ki bu zararlarla da başa çıkmanın yolu iklim politikaları. Avrupa Yeşil Mutabakatı bu bizi de harekete geçiren bir unsur, Türkiye’nin AB’ye ihracatı toplam ihracatımızın yüzde 50’si ve AB’de alınan kararlar tabii üretim şekillerini etkiliyor. Mesela Amerika’da da enflasyonla mücadele yasası aslında büyük oranda yenilenebilir enerjiye ve karbon nötr ekonomiye geçişi kolaylaştıracak yatırımlara destek paketlerini içeriyor.
Karbon nötr ekonominin ülkelere katkısı
Şimdi tartışılan bir hidrojen ekonomisi var. Fosil yakıtlardan çıkışı da ele almak gerekiyor. Sanayide enerji verimliliğinin sağlanması da var.
Biz aslında Türkiye olarak fosil yakıtlarda yurt dışına bağımlıyız ve bu da enerji piyasalarındaki her türlü dalgalanmaya karşı hassasiyet anlamına geliyor. Yani enerji dönüşümü aslında size enerji bağımsızlığını da getiriyor olacak.
Fosil yakıtların payının azaltılması bize ekonomide de pozitif yansıyacaktır çünkü enflasyonun ciddi bir bölümü enerji fiyatlarındaki artıştan kaynaklanıyor. Yenilenebilir kaynakları artırarak bu maliyetleri düşürebiliriz. Biz geçen sene yaptığımız bir çalışmada enerji fiyatlarındaki artıştan kaynaklı enflasyon oranlarını nasıl düşürebiliriz diye baktığımızda, yenilenebilir enerjiye daha fazla yatırım yapıldığında enflasyonun 7 puana kadar daha düşebileceğini gösterdik.
Karbon nötr olmanın maliyeti
Bizim iklim hedeflerimizi yakalamamız açısından yeterince yatırım yapılmıyor. Dünya Bankası diyor ki Türkiye için 2030’a kadar net sıfır hedefi için mevcut yatırımlara ek 8 milyar dolar yıllık yatırım gerekiyor. 12. Kalkınma Planı’nda da diyor ki evet ek yatırımlar gerekiyor net sıfıra ulaşmak için.
Sınırda karbon mekanizması
Bu Avrupa Birliği’nin Yeşil Mutabakat çerçevesinde kendi sınırları içerisinde ithal edeceği ürünlerinin içindeki karbonu fiyatlamak üzere bir mekanizma.
Avrupa Birliği kendi sınırları içinde bir emisyon ticaret sistemine sahip. Türkiye’de aslında kendi eylem planını açıkladı, burada önemli çalışmalar yapılıyor hem ağır sanayi tarafında hem elektrik üretimi tarafında işte nasıl karbonsuzlaşabiliriz diye. Bir ulusal emisyon ticaret sisteminin de kurulması üzerine de çalışmalar yapılıyor.
Biz Türkiye olarak 2030’a kadar emisyon azaltım planını sunmuş durumdayız. Buna göre yüzde 41 azaltım öngörülüyor.
Özellikle ihracatçı şirketler bu düzenlemeleri yakından takip ediyorlar, ama KOBİ tarafında zorlanacağımız çok açık çünkü KOBİ’lerimizin gündemi takip etmeleri zor. KOBİ’ler daha üst kuruluşlar yoluyla daha organize şekilde işi yürütebilirler. KOBİ’lere bu anlamda destek verilmesi gerekiyor.
Borsa İstanbul’daki ilk 30 şirketin iklim karneleri
Şirketlerde bu konuda belirli anlamda iyileşmeler var.
Biz şirketlerin iklim hedeflerine de bakıyoruz, biz 30 şirketin 26’sına baktık çünkü diğerleri bankacılık sektörü onları dışarıda bırakıyoruz.
26 şirketin 11’inin herhangi bir net sıfır politikasının hedefinin olmadığını görüyoruz.
Sınırda net karbon sıfır mekanizmasına karşı önlemlerin de az olduğunu görüyoruz ve şirketlerin bir an önce uzun vadeli hedeflerini alması gerektiğini söylemek gerekiyor.