Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları şöyle:
Siyasi ve ekonomik olarak ülkemizin kendilerine bağımlı kalmasını isteyenler var. Yeni bir seçimin arefesinde Türkiye eski günlerine geri döndürülmeye çalışılıyor. CHP terörle kolkola, İP terörle kolkola. O yavrucuklar var, kendilerini kaybetmişler. Daha sapkın akımları, sosyal medya mecralarını, Londra tefecilerini ve oradaki bütün eroin kaçakçılarını, Batı’daki yönetimleri saymıyorum bile. Peki ne istiyor bunlar? Türkiye düşük teknolojileri, düşük katma değerli üretimleri yapsın, ama yüksek teknoloji, yüksek katma değer alanına girmesin istiyorlar. Yani; İHA, SİHA, Akıncı, Kızılelma yapmasın; bitmedi TCG Anadolu’yu da yapmasın. Togg yapmasın, öyle alıştılar ya. Yıllar yılı bu ülkeyi öyle yönetmediler mi? Bu CHP böyle yönetmediler mi? Bunlar bu ülkede bir toplu iğne dahi yönetemediler.
”2023’ten sonra artık IMF ilişkimiz kaldı mı?”
Davos’tayız. O zaman Davos’un o arasında biz de şöyle Bebecan o zaman yanımda. Beraber IMF’nin başındaki zatla görüşüyoruz. Sıkıysa bunu da yalanla. ’Siz adamlarınızı devamlı gönderiyorsunuz, bu gelenler Türkiye’yi yönetmeye, akıl vermeye mi geliyor, yoksa taksitlerini almaya mı geliyor? Taksitlerini alacaklarsa, alırlar giderler, ama Türkiye’yi yönetemezler, Türkiye’yi ben yönetirim”. 2013’e kadar devam ettik ve bunların alacağını ödedik. 2023’ten sonra artık IMF ilişkimiz kaldı mı? CHP ve İP bunlar bize akıl verdiler. Buradan borç almanız lazım dediler. Biz ne dedik? ’İhtiyacımız yok’. O zaman Merkez Bankası rezervimiz 27,5 milyar dolardı, şimdi elhamdülillah 3 haneli rakamlara çıktık.
Bu Bebecan, bunlar ekonomi, mekonomi bunlardan anlamazlar. Sadece bunun satışını yaparlar. Bakalım Bay Bay Kemal buna kaç adet milletvekilliği vermiş, göreceğiz. Biz nasıl IMF’yi kapıdan gönderdiysek, inşallah sandıkta da bunları. 21 yıl bunlar iktidar olabildi mi? 14 Mayıs’ta tekrar olamayacaklar diyor muyuz? Peki bunlar ne istiyor? Bizim gençlerimizden yetenekli, kabiliyetli, birikimi olanlar hizmet etsin ama kendi ülkelerine bir şey katmasın istiyorlar. Madem sizinle dertleşiyoruz, öyleyse şu gerçeği paylaşmasam olmaz. Ülkenin başında vizyon sahibi, cesur yönetim olmasaydı bu saydıklarımı çoktan yaptırmış olurlardı.
Uçak gemimiz şu anda Sarayburnu’nda. Tıklım tıklım şu anda geliyorlar. CHP, İP, terör örgütünün uzantısı HDP, TCG Anadolu’dan rahatsız. Hepsinden öte Kandil rahatsız! İHA, SİHA bunların tepesine tepesine iniyor. Gabar’a, Cudi’ye, Tendürek’e, Besler deresine indik mi? Eğer Cumhur İttifakı iş başında olursa teröristlere bu ülkede aman almak yok. Yapacağımız çok iş var. Alacağımız çok yol var. Unutmayın 14 Mayıs bunların siyasi mevta haline gelmesi olacaktır. Tüm bunları başaramadıkları için çok kızgınlar. Eskiden ülkemizle ilişkin niyetlerini gizli-saklı ifade ederlerdi. Artık ona bile ihtiyaç duymadan alenen söylüyorlar. Ne diyorlar ’Türkiye çok oldu, durdurulması lazım, Türkiye bizi dinlemiyor, bize ihtiyacı kalmadı’ diyorlar. Biz de bunları duydukça Allah’a hamdediyor, doğru istikamette gittiğimizden emin oluyoruz.
”Yahu Bay Bay Kemal, sen sofraya soğanı koyup, yumruğunu vurur, lezzetini alabilir misin?”
Bir ülkenin yönetiminin görevi zaten kendi devletinin, kendi milletinin gelişmesini, kalkınmasını, refahını, hak ve özgürlük alanlarının gelişmesini sağlamak değil midir? Ülkemizde işler böyle yürümüyordu. Güven iklimi çökertilmiş, istikrarsızlık batağına saplanmış. Geri kalmışlığa mahkum edilmiş bir ülkede isteseniz de işleri böyle yürütemezsiniz. Bay Bay Kemal soğan da soğan diyor. Yahu Bay Bay Kemal, sen sofraya soğanı koyup, yumruğunu vurur, lezzetini alabilir misin? Biz soğanımızı öyle yedik. Bay Bay Kemal bu TIR’lar, uçaklar, yollar olmasa acaba siz bütün bu patatesi, domatesi neyle taşıyacaksınız? Bu yolları yaptık ki bunlar taşınsın.
Rahmetli Menderes ve Özal gibi emperyalistlerin kurduğu düzeni değiştirmeye personel başlarına gelmeyen kalmadı. Biz de ne saldırılarla boğuştuk. Nice bedeller ve mücadeleler sonunda ülkemizi bugünkü seviyesine getirdik. İnşallah Türkiye Yüzyılı ile zirveye de çıkartacağız. Bizim siyasetteki alamet-i farikamız eser ve hizmettir. Ülkemizin 81 vilayetini eser ve hizmetle donattığımız için milletimiz 15 seçimde hep sandıktan birinci parti olarak çıkardı.
Bugün Eskişehir’de 99 yatırımın açılışını yapmak üzere buradayız. Çok sayıda yatırımın resmi açılışını bugün yapıyoruz. Sağlık, aile sağlığı merkezlerimizin, kırsal kalkınma projelerinin, ağaçlandırma ve fidan üretimi projelerinin resmi açılışını gerçekleştiriyoruz. İller Bankamızın tamamladığı biyolojik su arıtma tesisi, park ve spor tesislerini resmen hizmete açıyoruz. Çeşitli kurumlarımızın hizmet binası, restorasyon, park, spor tesisi yatırımların resmi açılışını da gerçekleştiriyoruz. Tüm bu yatırımların şehrimize hayırlı olmasını diliyor, emeği geçenleri tebrik ediyorum.
Eskişehir bor cevheriyle ülkemize 2 milyar dolar gelir sağladı. Eti Maden Eskişehir’e 700 milyon liralık yatırım yaptı. Bor atıklarından üretilen lityum, mühendislerimizin üç yıllık emeğinin ürünüdür. Bandırma’daki tesisle birlikte ülkemizin ihtiyacını yaklaşık yarısını üretebilir hale getirdik. Cep telefonu, tablet, dizüstü bilgisayarlarda, bir otomobilin ötesinde yüksek teknoloji ürünü akıllı cihaz olan Togg’ta kullanılan lityum bu tesislerde üretiliyor. Bunlar öyle stratejik ürünler ki, Amerika ile Çin arasındaki ekonomik çekişmenin en önemli unsurlarından birini oluşturuyor.