İngilizce özel ders platformu Preply’nin yaptırdığı Avrupa’da görgü kuralları başlıklı araştırmanın sonuçları paylaşıldı. Görgü kurallarına yönelik İngilizce aramaların yüzde 95 arttığına işaret eden ve “Görgü kuralları nedir?” sorusuyla başlayan araştırma, sofrada görgü kuralları, hediyeleşme adabı, değişik selamlaşma biçimleri gibi konularda, bin 600 katılımcıya sorular yöneltti.
Türk kültürünün önemli parçalarından biri olan eve ayakkabıyla girilmemesi kuralının Avrupa ülkelerinde nasıl şekillendiğini inceleyen araştırma, 27 ülkeden 24’ünde, katılımcıların yüzde 89’unun, başka birinin evini ziyaret edenlerin her zaman ayakkabı çıkardığını gösterdi. Özellikle 18-34 yaş grubundaki kişiler ayakkabılarını her koşulda çıkarmayı tercih ederken, Avrupa ülkelerinde yaşayan 35-54 yaş arasındaki kişiler, yalnızca ev sahibinin isteği üzerine çıkarmayı tercih ettiklerini söyledi. Öte yandan İspanya, İtalya, Portekiz gibi sıcak ülkelerde ayakkabı çıkarma kuralının katı bir biçimde uygulanmadığı da görüldü. Raporda, bu farklılığın söz konusu ülkelerin iklim koşulları gereği çabuk kirlenebilecek halı gibi ev eşyaları kullanmamasının etkili olabileceği belirtildi.
Erkekler planlanan saate daha sadık
Az bilinen görgü kurallarının ya da yaygın alışkanlıkların araştırıldığı rapor kapsamında, farklı selamlaşma biçimlerine ve selamlaşmada yanaktan öpüşmenin ne kadar çok tercih edildiğine yönelik sorular da yöneltildi. 27 ülkeden araştırmaya katılan bin 600 katılımcının yüzde 85’i, karşı taraf başlatmadığı sürece selamlaşırken yanaktan öpmek için girişimde bulunmadıklarını dile getirdi. Özellikle Danimarka, Estonya, İsveç ve Slovenya’daki katılımcılar, selamlaşırken öpüşmek konusunda kesin itiraz belirten ülkeler arasında yer aldı.
Bu sonucun salgın sonrası etkilerden biri olabileceğinin de akılda tutulması gerektiğini belirten Preply Avrupa Bölge Müdürü Mustafa Ali Sivişoğlu, “İletişimin başlangıç noktası selamlaşma şekilleri özellikle ilgimizi çekti. Kelimelerde, merhaba ifadelerinde farklılaşan selamlaşma türleri, beden hareketlerinde, jest ve mimiklerde de kendini gösteriyor. Öte yandan araştırmamız, buluşmaya zamanında gitmenin bir saygı göstergesi olduğunu da kanıtlıyor. Bilerek geç kalmayı tercih eden hiçbir Avrupalı toplum bulunmazken, Türkiye ve Yunanistan, tam zamanında varmak konusunda iddialı ülkeler olarak öne çıkıyor. Bir başka kırılım da cinsiyette görülüyor. Zira, erkeklerin yüzde 35’i, buluşma noktasına erken ulaşmayı seviyor, kadınlarda ise bu oran yalnızca yüzde 27” dedi.
“Dil kültürle harmanlanıyor”
Sivişoğlu, değerlendirmelerini şu ifadelerle sonlandırdı:
“Türkiye ve Avrupa’dan araştırma katılımcılarının yüzde 82’si, misafir oldukları evlerde ikram edilen yemekleri her zaman bitirdiklerini söylüyor. Türkçedeki ‘misafir umduğunu değil, bulduğunu yer’ sözünde yer alan kesinlik, genetik kodlarımıza kadar işliyor ve tüm toplum nezdinde kabul edilmiş bir kurala dönüşüyor. Görgü ve nezaket kuralları araştırmamız dilin yalnızca söz dizimlerinden ve gramerden oluşmadığını, anlam bilimiyle ve kültürle harmanlandığını vurguluyor.”