Hürriyet yazarı Abdulkadir Selvi, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ile CHP lideri Özgür Özel’in görüşmesinde gündeme gelmesi beklenen Gezi davası tutuklularından Osman Kavala’nın durumuna dikkati çekti. Gezi davasında ceza verilmesine esas teşkil eden ve ortadan kaldırılmak istendiği iddia edilen Türkiye Cumhuriyeti hükümetinden kastedilen “Başbakan” ve “Bakanlar Kurulu”na ilişkin ibarelerin 17 Nisan 2017 tarihli referandumdan sonra anayasa ve yasalardan çıkarıldığına işaret eden Selvi, ”Mahkeme, mağduru lağvedilmiş, ilga edilmiş hükümeti ortadan kaldırma suçundan dolayı mahkûmiyet vermiştir” diye yazdı. Selvi, “Suçun mağduru olan hükümet, yasa ve Anayasa’dan çıkarılmıştır. Ortada mağduru olmayan bir suç kalmıştır. Mağduru olmayan suç olmaz” görüşünü savundu.
”18 Ekim 2017’den beri tutuklu bulunan iş insanı Osman Kaval’nın FETÖ’cüler tarafından hazırlanan 15.6.2013 tarihli ‘Analiz’ isimli rapordaki iddialar sebebiyle suçlandığını” belirten Selvi, ”Oysa asıl darbe girişimini 15 Temmuz 2016 tarihinde bu suçlamayı yönelten FETÖ’cüler yapmıştır. Suçsuzluk ve masumiyet karinesi gereğince ceza davasında sanığın cezalandırılması gereken herhangi bir soruna ilişkin şüphe oluştuysa mutlaka sanık lehine değerlendirilmelidir. Şüpheden sanık yararlanır ilkesi gereğince kuşkulu ve tam olarak aydınlatılamamış olan iddialar sanık lehine yorumlanarak mahkûmiyet kararı yeniden değerlendirilmelidir” ifadelerini kullandı.
Eski AK Parti MKYK Üyesi Mücahit Birinci, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Selvi’yi eleştirerek, şunları kaydetti:
”Abdülkadir Selvi’nin yazısını okudum.
Maşallah, savcılık mütalaası gibi bir yazı. Bu ara, ya çok hukukçuyla arkadaşlık yapıyor ya da kendisi bizzat avukatlığa merak sardı.
Daha önce onlarca kere ifade ettim. Kimse Türkiye Cumhuriyeti’nin ekonomik ve siyasi geleceğini cezaevinde yatan bir eylemciye bağlayamaz. Bağlamaya kalkarsa, kendisi o iple “başka yerlere” bağlanmış demektir.
Sayın Cumhurbaşkanımız ile bir genel başkan bir araya geliyor.
Bu zatın yazısına göre, Sayın Cumhurbaşkanımızla Kavala’yı konuşacaklarmış!?
Gerçekten mi?
Deprem…
Ekonomi…
Rusya-Ukrayna…
Suriye…
Libya…
Kapıda bekleyen göçmen krizi…
Gazze…
İran-İsrail…
ABD seçimi…
Bunlara gerek yok değil mi?
Kavala’yı konuşsunlar…
Kimsenin aklıyla alay etmeyin kardeşim. Ortalık yangın yeri. Siz, “kibriti” konuşsunlar, çıkaralım diyorsunuz.
Aklınızı başınıza alın!
Buradan partimizin içine bir şekilde konuşlanmış ama nihayetinde temizlenecek olan, Avrupacı-Amerikancılara sesleniyorum.
Bu “Kibritle” oynayan ya kendini yakar ya evini yakar.”