Eczacılar miting öncesi yayımladıkları deklarasyonda, “Birinci basamak sağlık hizmet danışmanı ve halka en yakın sağlık hizmeti sunan eczacılar olarak bir süredir kamuoyu nezdinde dile getirdiğimiz ekonomik sorunlara kalıcı çözümler üretilmemiştir. 14 yıl sonra ilaç fiyat kararnamesinde yapılan değişiklikler kalıcı çözüm olmaktan uzaktır. İlaç yoklukları ne yazık ki önemli bir gündem maddesi olarak devam etmektedir. Bu durum, hastalarımızı ve meslektaşlarımızı her geçen gün daha da artan oranda mağdur etmektedir. Özellikle onkoloji ilaçları, antibiyotikler, antidepresan ilaçları, çocuk ateş düşürücüleri, ağrı kesicileri ve antibiyotikleri, kulak damlaları, tansiyon ilaçları, göz damlaları ve mevsimsel grip ve soğuk algınlığı ilaçlarına erişimde ciddi sorunlar yaşanmaktadır. Bazı hastalıkların tedavisi sırasında bağışıklık sisteminin güçlendirilmesinde hayati önem taşıyan kan ürünlerinden bazıları piyasada hiç bulunmamaktadır.” denildi.
Deklarasyondan şunlar kaydedildi:
“Hastalarımızın ilaca erişimde yaşadıkları mağduriyetin sorumlusu eczacılar değildir. İlaç yokluklarının önüne geçilebilmesi için tüm paydaşların görüşleri alınarak İlaç Fiyat Kararnamesinde doğru bir sistem kurgulanmalıdır. Yaşanan bu soruna kalıcı ve gerçekçi bir çözüm bulunmazsa, vatandaşlarımızın ilaca erişimi her geçen gün daha da zorlaşacaktır.
Sosyal Güvenlik Kurumu’nun (SGK) karşıladığı çok sayıda ilaçta hastalarımızın ödemek zorunda kaldığı ilaç fiyat farkları gün geçtikçe artmaktadır. Eczanelerde hastane muayene ücreti, reçete ücreti gibi kalemleri ödemek durumunda kalan hastalarımız, bir de aldıkları ilaçlara yüksek fiyat farkı ödemektedir. Bazı ilaçlarda, SGK’nın karşıladığı tutarın daha fazlasını hastalarımız cebinden ödemek zorunda kalmaktadır. Hastalarımızın haklı isyanlarını eczacılara yansıtması dolayısıyla meslektaşlarımız da mağdur olmaktadır. Ancak bu mağduriyetin sorumlusu eczacılar değildir.
Sağlık Bakanlığı tarafından 12 Ağustos tarihinde Resmî Gazete’de yayımlanan ve kamuda görev yapan sağlık çalışanlarının özlük haklarındaki usul ve esasları belirleyen ‘Sağlık Bakanlığı Ek Ödeme Yönetmeliği’nin yarattığı hak kaybı, kamu eczacılarımız nezdinde halen devam etmektedir. Yönetmelikte yapılacağı belirtilen son değişiklik, stratejik personel olarak görev yapan kamudaki meslektaşlarımızın mağduriyetini gidermekten çok uzaktır. Emekli kamu eczacılarımızın uğradığı hak kayıplarının acilen giderilmesi için gereken mevzuat değişikliği ivedilikle yapılmalıdır.
Uluslararası standartlarda kaliteli eczacılık eğitiminin sağlanması için kontrolsüz fakülte açılışlarına son verilmelidir. Alt yapıdan ve akademik kadrodan yoksun eczacılık fakültelerinin yerlerine ilaç Ar-Ge merkezi kurulmalı, mevcut eczacılık fakültelerinin kontenjanları kademeli olarak düşürülmeli ve eczacılık fakültelerine giriş için başarı sıralaması 50 bin ile sınırlı tutulmalıdır.”